Translate Turkish Arabic حالة اختناق
Turkish
Arabic
related Results
-
bogulmak (n.)more ...
-
hal (n.)more ...
-
statü (n.)more ...
- more ...
-
aşama (n.)more ...
-
resim (n.)more ...
-
timsal (n.)more ...
-
emlak (n.)more ...
- more ...
-
kip (n.)more ...
- more ...
-
olay (n.)more ...
-
konjonktür (n.)more ...
-
vaziyet (n.)more ...
-
şey (n.)more ...
-
duruş (n.)more ...
-
durum (n.)more ...
-
safha (n.)more ...
-
vaka (n.)more ...
-
geçim (n.)more ...
-
koşul (n.)more ...
-
devlet (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
Examples
-
Kesinlikle oksijensiz kalma durumu..حالة اختناق بالتأكيد
-
Onlar minik boğaz kasılmalarıydı sadece.أنها حالات إختناق
-
Asansörlerde kapalı alan korkumun tuttuğu aklıma geldi.لقد تذكرت للتو لدي حالة إختناق من المصاعد
-
Sanki boğuluyormuşsun gibi.هذه حالة التعرض لحالة الاختناق
-
-Hava yolunu kontrol et. -Ciğerleri genişlemiş.ــ تفقدى نظام تنفسه ــ رئتاه فى حالة إختناق .. إحضر الأنبوب
-
Evet anlıyorum..لا أعني أنها حالة غير عاجلة لكنها تبدو مثل حالة اختناق
-
Gene, mümkün. Boğulmayı belirlemek için göz yuvarlağı yok.مرة آخري، ربما، لا توجد مقل للعيون لتحديد .اذا ماكانت حالة إختناق
-
Çünkü ben bir cerrahım... ...ve bu kesinlikle bir... ... "yemeksel boğulma" vakasıydı.لأني جراح أعصاب و من الواضح أن هذه الحالة كانت " اختناق بسبب الطعام "
-
Yerel haberlerde kötü yer aldık. Yangınlar, trafik sıkışıklığı, kuraklık.سوقنا هو نبأ المحلية . الحرائق و الاختناقات المرورية ، وحالات الجفاف .
-
Kalbi durmuş. Asistan ciğerdeki bir tıkanıklıktan olduğunu düşünüyor.لقد توفى المتابع للحاله قال انه اختناق بشئ ما في رئته